TEKİRDAĞ AK PARTİ KAYNIYOR!..
Tekirdağ’da yapılan yerel seçimlerde, CHP’nin kazandığı, 12 -0’ın altında yatan gerçek sebepler gün geçtikçe ortaya çıkmaya mı başladı? Gazeteci Selçuk Özmen’e bir daire müdürü tarafından gönderilen elektronik postada Tekirdağ Ak parti il başkanı Ahmet Kambur hakkında şok eden iddialar ardı ardına sıralanıyordu. Bu elektronik postayı sizlerle aynen paylaşıyoruz.
Gelen e-mail de paylaşılanlara göre; Tekirdağ AK Parti il başkanı Ahmet Kambur’un gerçek niyeti ortaya çıktı. Ahmet Kambur’un Ak Partinin çıkarlarını ikinci plana attığı şahsi çıkarlarının ve paralel yapıya destek vererek neden olduğu 12 – 0’ lık seçim sonuçları ortada. Ahmet Kambur göreve geldiği günden beri Tekirdağ halkına karşı sürdürdüğü acımasız tavrı, partiye karşı halkta olumsuz tepkilerin oluşmasını sağlamıştır. Daha önce kazanılmış Çerkezköy ilçesi ve Malkara ilçesi belediyelerinin bile kaybedilmesini Sayın Başbakanımızın dediği gibi “paralel yapı nerde güçlüyse oraya oy veriniz politikasını izleyerek Sayın Kambur tarafından paralel yapıya destek mi verildi? Sorusunu akıllara getirmektedir. Tekirdağ büyük şehir belediyesi için sayın Mustafa Yel’in hatır oyları dahi neticeyi değiştirmemiştir. Bu seçim sonuçları açıkça gösteriyor ki Tekirdağ halkı Ahmet Kambur gibi şahsi çıkarlarını ön plana çıkaran ve paralel yapıya destek veren bir başkanı kabul etmiyor.
Ahmet Kambur’un paralel yapılanmaya verdiği destek ortada. Tekirdağ ilinde bulunan kurum yöneticilerinin tamamına yakını paralel yapının adamları ve Kambur tarafından korunmakta ve bu idarecilerin Tekirdağ halkına karşı etnik ayrımcılıktan, yolsuzluk ve usulsüzlüklere, ihalelere fesat karıştırmaları halkın nazarından kaçmamıştır. Sayın Kambur paralel yapının değil de halkın yanında yer alsaydı netice farklı olabilirdi. SGK da yapılan kıyımlar ve usulsüzlükler, Milli Eğitim, Tarım ve Aile ve Sosyal politikalar il müdürlüğünde yapılan usulsüzlükler, adam kayırma ve kadrolaşma ortada iken bu seçimlerden netice almak zaten mümkün olmayacaktı. Sayın Kambur’un Tekirdağ milletvekilleriyle de arasının limoni olması, parti içi küskünlerin olması, büyük hezimeti kaçınılmaz kılmıştır.
Sayın Başbakanımızın dediği gibi “HİÇ BU KADAR AHLAKSIZ OLMAMIŞLARDI."
İşadamına gitmişler elimizde ses kayıtları var demişler, ondan para almışlar. Kimi işadamlarının hukuk işlerini çözmüşler, hukuksuz işlere bulaşmışlar. Gazeteciye gitmişler tehdit etmişler. Bu kayıtların bazıları servis edilmiş. Siyasetçiye gitmişler siyasi partileri dizayn etmişler” Tekirdağ Ak Parti İl Başkanlığının da dizayn edilip edilmediği akıllara gelmektedir.
Ahmet Kambur’un oğlu Mustafa Kambur’un hangi kurum ve kuruluşlardan nemalandığı, hangi iş yerlerinin gizli ortağı olduğu, kimlere baskı kurduğu araştırılmalıdır. Mal varlığı incelenmeye alınmalıdır. Acaba kamu kurum ve kuruluşlarının yapılanması Mustafa Kambur’un yapacağı yolsuzluklara peşkeş çekilmesi yönünde dizayn edilmiş olabilir mi? Mesela Mustafa Kambur Sosyal hizmetler müdürüne güvenip, birçok işyeri sahibine giderek, zoraki ortaklık veya işyerini devir etmeleri konusunda ısrarlı teklifleri olmuştur. Tehdit ve şantajlarıyla sindirmek istediği işletme sahipleri ile yaptığımız görüşmelerde, yargı önünde konuşmaya hazır olduklarını ifade etmektedirler.
Tüm bunlar halkın büyük tepkisine neden olmuştur. Güzel Tekirdağ’ımızın bu kamburdan kurtulması hem partinin hem de milletimizin hayrına olacaktır. Şehrimizde bulunan tüm kamu ve özel kuruluşlardaki mevcut tıkanıklıkların giderilmesi, halkta huzurun oluşması adına bu kamburdan kurtulma mecburiyeti doğmuştur. Bu gerçekler görülmeli ve gereken hamlelerin yapılması kaçınılmaz olmuştur. Süleymanpaşa ilçe Milli Eğitim müdürü Hüseyin Mutlu, Aile ve Sosyal politikalar il müdür yardımcısı Nurşen Mutlu’nun Ahmet Kambur’un yeğenleri olduğu, Aile ve Sosyal Politikalar il müdür vekili Hasan Yılmaz’ın yaptığı “gönüllü listeleriyle” Başbakanımızı ve Valimizi kandıran kişi olmasına rağmen müdürlük verilmesi de manidardır. Ya da paralel yapının desteklenmesinin göstergesidir.
Tüm bunlara rağmen sayın Kambur’un görevini sürdürmesi, görevi bırakmaması var olan kirli ilişkileri ve dönen dolapların ortaya çıkmasından korkmasından mıdır? Kimsesiz çocuklar adına Tekirdağ Ziraat Bankası Merkez Şubesinde usulsüz olarak açılan TR23000106451841345002 nolu hesaba topladıkları 48 bin lirayı kimlerin, nerelerde harcadığı, bilinmemektedir.
Sayın Başbakanımızın “DEVLET İÇİNDE DEVLETE İZİN VERMEYİZ, KİM OLURSA OLSUN HESABINI GÖRÜRÜNÜZ!” ifadesi hemen aklımıza gelmektedir. Ayrıca “İNLERİNİZE GİRECEĞİZ İNLERİNİZE” sözü de kulaklarımızda çınlamakta olup bu konuya derhal el koyularak kamuoyunun aydınlatılmasını ve bu sorunların çözülmesini Tekirdağ halkı olarak istiyor ve Sayın Başbakanımızdan cevap bekliyoruz.
