MESLEĞİMİN GETİRDİKLERİ
Ben iş hayatına atıldığımdan bu yana gazetecilikle uğraşıyorum. Ekmeğimi hep bu meslekten kazandım. 2016 yılı itibariyle de 27 yılı geride bıraktım. Hala aktif bir şekilde mesleğimi sürdürmeye devam ediyorum.
Uzun yıllardır sarı basın kartı sahibiyim ve bu kartı gururla taşıdım, taşımaya devam ediyorum. Basın kartına binaen, görev pasaportum ve silah ruhsatımı da devletim bana verdi. Kısa süre içinde de resmi süre dolacak ve daimi sarı basın kartına sahip olacağım.
Yılların getirdiği bu birikim, kendini farklı şekillerde de gösteriyor artık. Farklı kurumlardan mesleğimle ilgili ödüller, plaketler alıyorum. Makamımda onları gururla sergiliyorum.
Mesela, iki yıl önce, meslekte 20 yılını doldurmuş duayen gazetecilere dönemin Tekirdağ Valisi Ali Yerlikaya tarafından Çorlu Silverside Otelde törenle verilen ödül var.
Mesela, Türk Böbrek Vakfının her yıl kuruma katkı sağlayan ve alanında en başarılı isimleri belirlediği törende, Vakıf Başkanı Timur Erkin elinden aldığım En İyi Gazeteci Ödülü var.
Mesela, geçtiğimiz Ocak ayında, Çorlu Basın Mensupları Derneğinin düzenlediği törende dernek Başkanı Mehmet Yirunun takdim ettiği, Meslekte Başarı Ödülü (ki bu meslektaşlarım tarafından layık görüldüğüm bir ödül olduğu için en anlamlısıdır bana göre) var.
Sadece ödüller değil, üyesi olduğum kurumlar da göğsümde onur nişanesi olarak taşıdığım etiketlerdir. Türkiyenin en saygın sivil toplum kuruluşlarından biri olan ve sadece sarı basın kartı sahibi gazetecilerin kabul edildiği Türkiye Gazeteciler Cemiyeti üye kartım, TC kimliğim gibi gururla taşıdığım bir belgedir. Türkiyenin en önemli gazetecileri ile yılda birkaç kez bir araya gelir fikir alışverişinde bulunuruz.
Bunları niye mi anlattım? Sağda solda mesleğimle ilgili söylentiler dolaştığı kulağıma çalındı da, kendimi bir hatırlatayım istedim. Allah ömür verdikçe, ben de aslan gibi mesleğimin başında olmaya devam edeceğim.
Kalın sağlıcakla
