Tarih: 25.11.2019 11:30

Yazarımız Eda Nur Işıksal ilk romanını “İlk” adıyla çıkardı

Facebook Twitter Linked-in

 “Ya ilk insan da pes etseydi?”

Olay Aktif Gazetemizin köşe yazarı Eda Nur Işıksal, yaklaşık 4 yıllık bir emeğin ardından ilk eserini “İlk” adıyla okuyucuları ile buluşturdu.

Türkiye´nin en güçlü kitabevi olan Siyah/Beyaz´ın roman grubunu oluşturan ROMANS yayıncılıktan çıkan eser, içeriğinde bir kitaptan çok daha fazlasını barındırarak satışa ilk sunulduğu günden itibaren fark yarattı.

Eser, Türkiye´nin en değerli işadamları, işkadınları, spor camiası, sanat camiasını oluşturan insanların herhangi bir bedel talep etmeden, yazarın 17 yaşında başladığı ve 21 yaşında bitirdiği hikayesine inanarak kendi hayatlarından kesitler paylaşması ile de benzersiz bir içeriğe sahip.

Atasay, Big Chef, Atelier, Rox Cappadocia gibi dev firmaların sahiplerinin, Mustafa Denizli, Selim Soydan ve Osman Şenher gibi spor dünyasının önde gelenlerinin sanat camiasının yakından tanıdığı müzik eğitmeni ve Aşkın Nur Yengi´nin ablası Süheyla Yengi´nin, televizyon dünyasının prensi Alp Kırşan´ın hayat hikayeleri ve sıfırdan zirveye çıkışları Eda Nur Işıksal´ın kitabında hukukçu ve gazeteci bir kadının hayat mücadelesi ile bir araya geldi.

Önsözünü sesli olarak kitabın içinde paylaşılması ile fark yaratan bir eser olduğunu bir kez daha gösteren Eda Nur Işıksal kendisinin seslendirdiği önsöz de şu ifadeleri kullanarak okuyucularına seslenmenin mutluluğunu yaşadı:

MERAKLA BEKLENEN ESERİN SESLENDİRİLEN ÖN SÖZÜ

Kalbimde yepyeni bir heyecan var. Bu sözleri söylerken bile kalbimin sesini duyabiliyorum. Ama bunu yapmalıyım biliyorum. Tam da istediğim gibi…

Bedenen sizinle tanışıp bazen yorgun bazen çocuk gözlerinize bakamasam da yazarınız olarak buradayım demeli, tam da hayal ettiğim gibi bunu size hissettirmeliyim. Hayat yine damarlarımda dans ediyor. Ben bir ilki deniyorum. Bu kitapla birlikte en büyük hayalini gerçekleştiren hayalperest olarak karşınızdayım. Ben hayatı bir yolculuk olarak gören, her nefesinde hayallerini yaşayan, kimi zaman düşüp yaralanan, kimi zaman kahkahalarıyla dünyayı süsleyen insanların olduğu bu serüvende, karanlıkta kalan ya da yolunu bulamayan belki de kendim gibi olan detaylara dokunmak için kalemi elime aldım. İlk günden son güne kadar da tutkuyla yaptım bunu.

Ben önümde bir yolculuk gördüm ve bana özel yaratılmış olan yolculuğun sonunda zirve var. Herkesin olduğu gibi. Fakat kafamdaki soru şuydu; ‘O zirveye nasıl varacağız?´ Pes etmemek dedim, bazen ara vermek, bazen durmadan koşmak dedim. En sonunda dedim ki her hikaye kusurludur. Sen de kusurlu hikayeni yarat. Hatta bunu öyle bir yap ki hem hayalperest kelebeği göster hem de tüm gerçekliğiyle başaranların hikayelerini, hayata bakışlarını. O yüzden kitabımın içindeki isimler o kadar değerli ki onlara minnet borçluyum.

Hiç karanlıkta yolunuzu göremediğiniz oldu mu? Benim oldu. Etrafımda gördüğüm her insanın farklı tonlarda siyahları oldu. Ama pes etmeyenlerin sonu hep ışıktı. Bence ilk tanışmamız çok keyifli geçti. Umarım dünyanın bir yerinde kendi yolculuklarımızda birleşerek birbirimize bir tebessüm etme şansımız olabilir.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —